Orta yağlı kıyma ve C vitamini kaynağı bol maydanoz kullanılarak hazırlanan bu köfteler, içerisine eklenen pirinç sayesinde farklı bir tat verirken, yumurta sarısı ve limon suyu ile hazırlanan terbiye ise köfteye ek bir lezzet katacak.
"maydanoz"
Maydanozlu Bulgur Salatası, hafif ve aynı zamanda da ferahlatıcı bir lezzettir. Yaz ayının sıcak günlerinde daha çok tercih edilen bu salata, içerdiği besin değerleri ile de sağlıklıdır. Nar ekşisi, limon suyu ve elma sirkesinin eklenmesiyle hazırlanan sos, salataya ayrı bir lezzet katarken, kullanılan zeytinyağı ile vücuda faydalı yağları sağlar.
Bayat ekmeklerle yapılabilen 30 çeşit yemek ve tatlı tarifi
Ekmek israfını önlemenin en pratik yollarından biride kuşkusuz, bayat ekmeklerle yeni ve lezzetli yemekler hazırlamaktır. Bayat ekmekler, pek çok farklı tarifte ana malzeme olarak kullanılabilirken, bu sayede de ekonomik, çevreci ve örnek bir yaklaşım sergileyebilirsiniz. Bayat ekmeklerinizle yapabileceğiniz 30 çeşit yemek ve tatlı tarifi için aşağıya gözatın.
Bayat Ekmeklerden Lezzet Şöleni
Bayat ekmekleri değerlendirmenin birçok yolu vardır; ister kahvaltılık ister ana yemek, ister atıştırmalık ister tatlı olarak. İşte bayat ekmeklerle hazırlayabileceğiniz bazı yaratıcı fikirler:
Atıştırmalıklar & Yemekler
1. Ekmek kavurması
Bayat ekmek lokmalar halinde doğranır. Tencerede kızartılmış yağ ile kavrulur. Ekmekler kavrulurken, 1 çay bardağı soğuk su, üzerine serpilir. İyice karıştırıldıktan sonra tencerenin kapağı kapatılıp 5 dakika pişirilir.
2. Papara
Bayat ekmekler, çukur bir kaba kuşbaşı doğranır. Halka halka doğranmış soğan, tereyağı veya zeytinyağında kavrulur. Ardından tuz ve su eklenip kaynatılır. Üzerine tulum peyniri dökülür. Bir süre ılımaya bırakıldıktan sonra çukur kaptaki ekmeklerin üzerine dökülür.
3. Tirit
Bayat ekmek dilimleri bir kaba yerleştirilir. Kıyılmış soğan tuz ile öldürülüp ekmek dilimleri üzerine döşenir. Sonra üzerine haşlanmış kemikli etin suyu bolca dökülür. Dileyen, kıyılı maydanoz veya sumak serpebilir.
4. Ekmek süpürgesi (Ankara dolaylarından bir tirit çeşidi)
Bayat ekmek dilimlenip bir tepsiye yerleştirilir. Bir tencerede su kaynatılıp ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirilir. Ardından sarımsaklı yoğurt dökülür. Son olarak da, bir tavada yağ ile kavrulan salça ve kırmızı pul biber karışımı gezdirilir.
5. Ekmek oğması
Bayat ekmeklerin içi -istenirse, kabuğu ile birlikte- ufalanır; bir kapta eritilen tereyağına dökülerek kavrulur. Sonra üzerine bir yumurta kırılıp ekmek ufakları ile alt üst edilir. Ardından 1 bardak süt dökülüp yeniden karıştırılır. Çok hafif ateşte süt çekilinceye kadar bekletilir. Süt çekilince ateşten alınır; üzerine bir bez konularak demlendirilir. Ilınınca yenilir.
6. Yalancı paça
Küçük küpler şeklinde doğranan soğan, tencerede, 1 yemek kaşığı tereyağı ile kavrularak pembeleştirilir. Üzerine salça ilâve edilerek eritilir. Dövülmüş 2 diş sarımsak, 1 limonun suyu, tuz, kırmızı toz biber ve et suyu katılır. Bayat ekmek küp şeklinde doğranarak tereyağında kavrulur. Kıtırlaşınca, çorba kâsesine doldurulan çorbanın üzerine dökülür.
7. Kalacuş
Bayat ekmek, küpler halinde kesilerek derin bir kaba konur. Kıyılmış soğan, tavada kızdırılmış margarin ile pembeleşinceye kadar kavrulur. Çalkanarak ayran kıvamına getirilen yoğurt ve su, yağ ve soğanın bulunduğu tavaya eklenir.Birkaç dakika kaynatıldıktan sonra, oluşan karışım derin kapta bulunan doğranmış bayat ekmeklerin üzerine dökülür. Kabın kapağı kapatılır.Bir süre ateşin üzerinde tutulduktan sonra hemen sofraya getirilir.
8. Ekmekli omlet
4 dilim bayat ekmek küp şeklinde kesilip tereyağında kızartılır. 8 yumurta, 2.5 su bardağı süt, tuz ve muskat karıştırılıp, iyice çırpılır.
Hazırlanan karışımdan 4 ayrı omlet pişirilir. Üzerine küp şeklinde doğranmış kızarmış ekmek ve küp şeklinde doğranmış domatesler koyulup ikiye katlanır.
9. Ekmek karıştırması
Bayat ekmek lokmalar halinde doğranır. 3 yemek kaşığı margarin bir tencerede eritilir. Erimiş tereyağına kaşık ucu ile salça koyulur. Üzerine 3-4 yumurta kırılır; karıştırılarak pişirilir. Ardından karabiber serpilir. Doğranmış ekmekler ve maydanoz da eklenip kısık
ateşte biraz karıştırılır. Tencerenin kapağı kapatılıp 6-7 dakika ekmekler yumuşatılır.Ekmek karıştırması, cacık veya salata ile yenilebilir.
10. Yumurtalı ekmek aşı
Bayat ekmek dilimleri küp şeklinde doğranıp fırında kıtırlaştırılır. Piyaz doğranmış soğan, bir tavada yarım çay bardağı sıvı yağ ile
pembeleştirilir. 1 çorba kaşığı salça ve 1 çay bardağı su eklenip birkaç dakika kaynatılır. Doğranmış ekmekler, soğanlar ile karıştırılıp tavanın kenarlarına çekilir.
Tavanın ortasına 2 yumurta kırılır. Üzerine tuz ve karabiber ekilir.Tavanın kapağı kapatılarak, yumurtaların pişmesi beklenir.4 diş sarımsak dövülüp yoğurda katılır. Sarımsaklı yoğurt servis tabağına alınır. Üzerine, tavadaki pişmiş olan yumurtalı ekmek aşı, bozulmadan çıkarılır.1 çorba kaşığı erimiş margarinde yeterli miktarda kırmızı pul biber hafifçe yakılır. Biberli yağ, yemeğin üzerine gezdirilir.
11. Ekmekli ezme
2 dilim bayat ekmeğin kabukları kesilip atılır. Dilimler çukur bir tabağa koyulup üzerine soğuk su dökülür. 5 dakika sonra sudan çıkarılır; suyu süzülerek ufalanır.Ufalanmış ekmekler, 3 yemek kaşığı dövülmüş ceviz içi ve 2 diş dövülmüş sarımsak, 2’şer yemek kaşığı zeytinyağı, yoğurt, limon suyu ve 1’er çay kaşığı domates ve biber salçası iyice karıştırılır.Elde edilen karışım servis tabağına koyulur. Üzerine pul biber ekilir. Birkaç yarım ceviz ve maydanoz ile süslenir.
Not: Ceviz yerine badem veya fındık da kullanabilirsiniz.
12. Bayat ekmek köftesi
Bayat ekmek ıslatılır; el ile sıkılarak suyu süzüldükten sonra bir kaba alınır. 100 gr. kıyma, 1 baş soğan rendesi, kimyon, köfte baharı, tuz ile yoğrulup köfte şeklinde parçalara ayrılır.Köfteler kızgın yağda kızartılıp emici bir kâğıt üzerine çıkarılır. Çay yanında yenilebilir.
13. Peynirli bayat ekmek köftesi
1 adet bayat ekmek, üzerine su serpilerek nemlendirildikten sonra ufalanır. İçine yarım kalıp sert beyaz peynir rendelenir; 1 demet maydanoz doğranır; 2 yumurta kırılır; 1 adet orta boy soğan rendelenir; tuz, köfte baharı ve pul biber katılır. Bu karışım yoğrularak köfte şeklinde parçalara ayrılır.
Köfteler önce una, sonra çırpılmış yumurtaya, daha sonra galeta ununa bulanıp kızgın yağda kızartılır. Üzerlerine kürdan batırılarak servise çıkarılır.
14. Bayat ekmek pizzası
Bayat ekmekler dilimlenip küp küp kesilir. Margarin ile yağlanmış ve un serpiştirilmiş fırın tepsisine yayılır.
4 yumurta çırpılır; içine 2 su bardağı süt, 1 paket kabartma tozu, yarım çay bardağı sıvı yağ katılır. Karışım tekrar çırpılıp ekmeklerin üzerine dökülür. Bayat ekmek pizzası bu durumda buzdolabında bir gün bekletilebileceği gibi hemen de pişirilebilir.Fırına verilmeden önce, üzerine dilimlenmiş sucuk, salam veya sosis yerleştirilir. Domates, biber dilimleri de yerleştirilebilir. Bunların üzerine de kaşar rendesi serpiştirilir.
15. Dilim pizzası
Bayat ekmek dilimlerine tereyağı sürülür. Yumurta, beyaz peynir veya çökelek, maydanoz ve pul biber karıştırılıp ekmek dilimlerinin üzerine bolca sürülür. Bu karışıma küçük doğranmış domates ve sivri biber de eklenebilir. Dilimler, peynir pembeleşinceye kadar fırında kızartılır.
16. Ketçaplı dilim pizzası
Bayat ekmek dilimleri, yağlanmış tepsiye dizilir. 1 çorba kaşığı salça, 1 çorba kaşığı ketçap, 2 yumurta, 1 tatlı kaşığı kekik ve 1 çay bardağı sıvı yağ çırpılır. En son ezilmiş beyaz peynir katılır. Karışım, ekmek dilimlerinin üzerine sürülür.
Dilimler, orta ısılı fırında, pembeleşene kadar kızartılıp, sıcak sıcak servise çıkarılır.
17. Dilim kayganası
2-3 yumurta çırpılıp 1 kahve fincanı süt veya su ile karıştırılır. Bayat ekmek dilimleri arkalı önlü bu karışıma bulanıp kızgın sıvı yağda kızartılır.
18. Sarımsaklı ekmek (Tiyriti)
Bayat ekmek dilimleri fırında kıtırlaştırılır. 2-3 diş sarımsak dövülüp tereyağında 1-2 çevrilir. Bolca toz kırmızı biber, bir fiske tuz ve 1 kahve fincanı su eklenip hemen ateşten alınır. Ekmek dilimleri üzerinde gezdirilir.
19. Bayat ekmek kanepesi
Bir kabın içinde 1 çorba kaşığı salça, yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 tatlı kaşığı kekik, yarım çay bardağı süt, 200 gr. ezilmiş beyaz peynir, 2 yumurta iyice karıştırılır.
Bu karışım, kanepe şeklinde ve ince bayat ekmek dilimlerine sürülür.Dilimler, fırın tepsisine dizilir; hafif pembeleşinceye kadar kızartılır.Kızartılmış dilimlerin üzerine 1’er ince dilim domates; bunun üzerine de 2 ince dilim sosis yerleştirilir.Kanepeler, kürdanlı olarak servis tabağına alıp, soğutmadan, kıvırcık marul yaprakları eşliğinde servise çıkarılır.
20. Tutmaç
3 su bardağı toz şeker, aynı miktarda su ve yarım limon suyu karıştırılıp kaynatılır. Elde edilen şurup soğumaya bırakılır.Bayat ekmek küp küp doğranır.Zeytinyağı, tavada yakılmadan kızdırılır. Doğranmış ekmekler, çırpılmış yumurtaya bulanarak, kızgın yağda peyderpey kızartılır. Kızaran ekmekler şuruba atılır.Bir yandan kızartma işlemi sürdürülürken, öte yandan şurubu çeken ekmekler servis tabağına çıkartılır. Kızartma işlemi bitince, servis tabağına çıkarılmış ekmekler üzerine tarçın, susam, badem, ceviz, fındık, gül suyu serpilir. Hafifçe karıştırılır. İstenirse kalan şurup da ekmeklerin üzerine gezdirilir.
Tatlılar
21. Bayat ekmek tatlısı
Bayat ekmekler ince ince dilimlenip fırında kıtırlaştırılır. 1 ekmek için 2 su bardağı toz şeker ile 2 su bardağı su kaynatılır. ¼ limonun suyu eklenir. Elde edilen şerbet, soğutulduktan sonra ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirilir. Mevsim meyveleri ekmek dilimlerinin üzerine dizilir.Not: Reçeli sulandırıp kıtırlaştırılan bayat ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirmek sureti ile de tatlı yapılabilir. Bunu krem şanti ile süslemek de mümkündür.
22. Sütlü bayat ekmek tatlısı
1.5 bayat ekmeğin içi derin bir kaba ufalanır. Üzerine 1.5 su bardağı süt gezdirip karıştırılır.Yarım saat bekletildikten sonra ekmek içleri el ile sıkılıp süt süzülür. Buna eritilmiş 3 çorba kaşığı margarin, 3 yumurta ve 1 çorba kaşığı toz şeker eklenip karıştırılır.Yüksek kenarlı bir tepsi yağlanır. Hazırlanan karışım tepsiye 1.5 cm. kalınlığında olacak şekilde dökülür. 180 derecede ısıtılmış fırında 40 dakika pişirilir. Şişip kabaracak olursa, bıçak ile birkaç yerinden delinir.Tatlı fırında pişerken, bir tencerede 1 su bardağı toz şeker, aynı miktarda su ve 1 tatlı kaşığı limon suyu kaynatılır. Fırından çıkarılan tepsi üzerine gezdirilerek dökülür.Tatlı soğuyunca baklava şeklinde dilimlenir. Hindistancevizi veya iri kıyılmış ceviz ile süslenerek servise çıkarılır.
23. Ekmek helvası
Bir tencerede 3 su bardağı dolduracak kadar ufalanmış ekmek içi, yarım su bardağı erimiş margarin veya tereyağında sürekli karıştırılarak, hafif bir esmerlik alana kadar kavrulur.Ayrı bir tencerede 1 su bardağı toz şeker ve 1.5 su bardağı süt kaynatılıp ılıtılır. Vanilya eklenir.
Ilık süt şerbeti, ekmekli malzemeye katılır. Tencere kapağı kapalı olarak 15 dakika beklenir. Tane tane olan helva, servis tabağına alınıp çekilmiş antep fıstığı ile süslenir.
24. Vişneli ekmek tatlısı
Bayat ekmekten 2 cm. kalınlığında dilimler kesilir. Kabuklar düzgünce kesilerek çıkarılır. Daha sonra dilimler ortadan kesilerek iki parçaya ayrılır; fırın tepsisine dizilir. Orta ısıda hafif pembeleşinceye kadar kızartılır.1 kg. toz şeker, 5 su bardağı su, bir tencerede kaynatılıp şurup yapılır. Çekirdekleri çıkarılmış 1 kg. vişne, şuruba katılır; 1-2 taşım kaynatılır. Vişne taneleri bir tabağa alınır. Ateşten alınan vişne şurubu, soğumadan, kızartılmış ekmek dilimlerinin üzerine kepçe ile gezdirilir. Sonra tepsi ağır ateşte tutularak, içindeki şurup, koyulaşana kadar kaynatılır. Ara sıra tepsi hafifçe sallanarak, ekmeklerin dibe yapışmaması ve şurubu iyice içmesi sağlanır. Şurup koyulaşınca, tepsi ateşten alınıp soğutulur.Ekmek dilimleri tabaklara yerleştirilir. Üzerine krema veya kaymak koyulur. Bunun üzerine de vişne taneleri yerleştirilir.
25. Üzümlü ekmek tatlısı
1 büyük salkım siyah üzüm ayıklanıp yıkanır; taneleri ortadan ikiye bölünerek çekirdekleri çıkartılır.Yarım bayat ekmek, küp şeklinde doğranarak üzümler ile karıştırılır.Hazırlanan karışım, yağlanmış kalıba dökülür.1 kahve fincanı elenmiş un bir kâseye konulur. Üzerine yarım su bardağı toz şeker, 1 çimdik tuz, çırpılmış 3 adet yumurta ve 1.5 su bardağı süt eklenir. Bu karışım da tahta bir kaşık ile karıştırılıp kalıba dökülür.Kalıba dökülmüş tüm karışım, 180 derecede ısıtılmış fırında 40 dakika pişirilir. Fırından çıkarılıp ılımaya bırakılır. Üzerine pudra şekeri döküldükten sonra dilimlenerek servise çıkarılır.
26. İncir ve ballı ekmek turtası
1 adet bayat ekmek bir kâseye ufalandıktan sonra 2.5 su bardağı süt ile ıslatılır. 20 dakika kadar bekletilerek yumuşatılır.8 adet kuru İncir suda bekletilerek yumuşatılır. Yumuşadıktan sonra suyu süzülen incirlerin her biri 5-6 dilim halinde kesilir.2 kaşık tereyağı tavada eritilir.4 yumurta çırpılarak, eritilmiş 2 kaşık tereyağı, 3 çorba kaşığı bal ve sütlü ekmek ile mikserde karıştırılır.
Daha sonra incir dilimleri bu karışıma eklenir.18×20 cm. ebadında bir fırın kabına yağlı kağıt döşenir. Kağıdın üzeri 1 tereyağı ile yağlanır. Elde edilen karışım kaba dökülür; 180 derecede ısıtılmış fırında 1 saat pişirilir. Krem şanti veya kaymak eşliğinde servise çıkarılır.
27. Ekmekli puding
Bir kapta 3 su bardağı süt, 3 yumurta, ¾ su bardağı bal, yarım limonun suyu, 4 çorba kaşığı keçiboynuzu tozu, 1 tatlı kaşığı tarçın ve 1 çay kaşığı tuz karıştırılır. İçine, 4 su bardağı dolduracak kadar, iyice ufalanmış bayat ekmek, 1.5 su bardağı rendelenmiş elma, yarım su bardağı dövülmüş ceviz içi eklenip karıştırılır. Tüm karışım, yağlanmış bir kalıba koyulup 175 derecede ısıtılmış fırında 35 dakika kadar pişirilir. Bu ölçü, 6 kişiye yeter. Not: Ekmekli puding sıcak veya soğuk yenilebilir. Sade olarak veya krem şanti, dondurma, elma sosu gibi ekler ile de servise çıkarılabilir.
28. Ekmekli krep
4 dilim bayat ekmek ufalanır; üzerine 1.5 su bardağı süt dökülerek ıslatılır. 4 yumurta, 2.5 çay bardağı un ve 4 çorba kaşığı bal, ufalanmış sütlü ekmeğe eklenip iyice karıştırılır.Fındık büyüklüğünde tereyağı tavada kızdırılır. Hazırlanan karışımdan bir miktar tavaya dökülür. Tava sallanarak hamurun yayılması sağlanır.
Krepin her iki tarafı da pişirilir.Hamur bitinceye kadar aynı işlem tekrarlanır.
Not: Kreplerin üzerine fıstık ezmesi de sürülebilir. Ekmekli krep, komposto ile birlikte iyi gider.
29. Bademli ekmek dilimleri
1 kutu krema ve 2 yumurta çırpılıp karıştırılır.Bayat ekmek dilimleri krema ve yumurta karışımına batırılarak ıslatılır. Islatılmış ekmeklerin iki tarafı da, kızdırılmış tereyağında kızartılır.
Kızarmış ekmeklerin üzerine bal sürülür. Servis tabağına dizilen ballı ekmeklerin üzerine kıyılmış badem serpilir.
30. Çikolatalı ve ekmekli kek
3 su bardağı dolduracak kadar, ufalanmış ekmek içi, 2 su bardağı ılık sütte yumuşaması için biraz bekletilir.Yarım su bardağı badem iri iri doğranır.Yarım su bardağı kuru üzüm de, yumuşaması için suya koyulup bekletilir. 1 adet küçük çikolata ince ince kıyılır.Ekmekli süt mikserden geçirilir; 2 kahve fincanı toz şeker, 3 çorba kaşığı kakao, 2 adet çırpılmış yumurta, doğranmış badem, kıyılmış çikolata ve
sıkılıp suyu süzülmüş kuru üzüm eklenerek iyice karıştırılır.20×15 cm. ebadında bir fırın kalıbına yağlı kağıt döşenir; üzeri erimiş tereyağı ile yağlanır. Hazırlanan karışım kalıba konularak 180 derece
ısıtılmış fırına verilir. 50 dakika pişirildikten sonra kek fırından çıkarılır. Üzerine pudra şekeri serpilir. Ilıyınca, kareler halinde kesilerek servise çıkarılır.
Bu tarifler, bayat ekmeklerinizi değerlendirerek mutfakta yaratıcılığınızı konuşturmanıza olanak tanır. Bayat ekmekleri değerlendirme yoluyla, hem lezzetli yemekler hazırlayabilir hem de gıda israfını önleyerek çevreye katkıda bulunabilirsiniz. Unutmayın, mutfakta yaratıcılığınızı ortaya çıkartmak için sınırlarınız yok!
Kökeni eski zamanlara dayanan Kızartma köfte, dana ve kuzu kıymasının uyumu ile maydanoz, soğan ve hint cevizi ile hazırlanır. Ardından kızartılan köfte, sofralarda ana yemek olarak yerini alırken, aynı zamanda piknik ve toplu yemeklerin de gözdesidir.
Yeterli ve Dengeli Beslenmek için Günlük Besin Gereksinimi
Sağlık ve beslenme üzerine yapılan araştırmalar, her bireyin besin ihtiyacının kendine özgü olduğunu göstermektedir. Bu ihtiyaçlar, yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite düzeyi gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir. Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için yeterli ve dengeli beslenme, vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Bu yazıda, günlük besin gereksinimlerinin nasıl karşılanabileceği, kalori ve protein ihtiyacından, yağ tüketiminin önemine kadar beslenmeyle ilgili temel prensipler ele alınacaktır. Her bireyin, kişisel durumunu göz önünde bulundurarak, sağlığını destekleyecek beslenme düzenini oluşturması gerektiğinin altı çizilmelidir. Yeterli ve dengeli bir diyetin sağlık üzerindeki olumlu etkilerine, yanlış beslenme alışkanlıklarının neden olduğu risklere ve pratik beslenme bilgisinin önemine değinilmelidir.
İnsanların besin ihtiyaçlarını tam ve kesin olarak tespit edecek derecede mükemmel bir yol henüz bilinmemektedir.
Ancak bu konuda yapılmış bulunan araştırmalar, ihtiyaçların kişisel duruma göre değiştiğini göstermiştir.
Kişisel durumlar şunlardır:
Yaş, cinsiyet (kadın-erkek), boy, kilo, çalışma şekli ve derecesi (hafif-orta-ağır iş vb.), hasta veya sağlam oluşu, zayıf veya şişman, hamile veya emzikli oluşu vb. gibi niteliklerdir. Aynı kişisel durumda olan iki insanın bile günlük besin ihtiyacı farklıdır.
Çünkü, besleyici maddelerin hücrelere taşınması, depo edilmesi ve sonunda dışarı atılması her kişide tıpatıp aynı şekilde olmaz.
Bu bakımlardan herkesin günlük besin ihtiyacı farklı olmakla beraber, yine de besin ihtiyacının karşılanmasında dikkat edilecek ortak temel prensipler vardır.
Kalori ihtiyacı:
Kalori ihtiyacı yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, çevre ve iklim şartları, fikir ve beden çalışmalarına göre insanda farklılık gösterir.
Bir insanın en kolay usulle kalori ihtiyacını bilmek için şu formül uygulanır:
Bir insanın kilosu 35 veya 40’la çarpılarak kalori ihtiyacı bulunur.
Örneğin, 50 kg. ağırlığında normal çalışma gücüne sahip bir insanın günlük kalori ihtiyacı 50 x 40 = 2000 kaloridir.
Bu insanın günlük kalori ihtiyacı olan 2000 cal.’i yediği yiyeceklerle karşılaması gerekir. Hamilelik, emziklilik ve ağır işlerde çalışmalarda kilo başına alınması gerekli kalori 40 yerine, 50-60 olabilir.
Vücut ağırlığı 50 kg. x 50 = 2500 cal. gibi.
Protein ihtiyacı: Bir insanın normal protein ihtiyacı kilosu başına 1-2 gr. olarak kabul edilmiştir.
Örneğin, 50 kg. ağırlığındaki bir insanın protein ihtiyacı 50 X 1 gr. = 50 gr. saf proteine ihtiyacı vardır. Yağ ihtiyacı: Bir insanın günlük yağ ihtiyacı 50-100 gr. olarak hesaplanmaktadır. Yemeklere konan yağlarla vücudun yağ ihtiyacı kolayca karşılanabilir. İyi beslenme esaslarına göre günlük enerji ihtiyacının % 90’ının kar-bonhidratlardan, % 25’inin yağlardan, % 10-15’inin proteinlerden karşılanması gerekir.
Buna göre, bir insanın günde 70-100 gr. kadar kemiksiz et, mümkünse 1 yumurta alması; yetişkinlerin günde 2, çocukların 3-4, hamile ve emziklilerin 4-6 bardak arasında süt içmesi gerekir.
Ispanak, maydanoz, yeşil biber gibi yiyeceklerin 100 gramı bir insanın günlük A vitamini ihtiyacını karşılamaya yeterli gelebilir. Yine 5-6 adet kayısı, havuç, balkabağı vb. gibi A vitamininden zengin yiyecekler vücudun günlük A vitamini ihtiyacını karşılarlar. 1 adet portakal veya greyfurt, 2-3 mandalina veya 2 iri domates, 1 bardak ayıklanmış çilek veya biraz çiğ lahana, yeşil biber vb. gibi yiyeceklerden bir günlük C vitamini ihtiyacını karşılayabiliriz. Bunlardan başka patates, yeşil soğan, kavun da C vitamini kaynağı sayılır.
İyi ve dengeli bir beslenme için gerekli günlük besin miktarları bunlardır. Bu kurallara uymayan veya tavsiyeleri yerine getirmeyen insanların sayısı bütün dünyada % 50’den fazladır.
Bunların iyi beslenememesinin çeşitli nedenleri vardır.
Bunların bir kısmı şunlardır:
1. Beslenme bilgisinin noksanlığı,
2. Ekonomik durum (para, bütçe durumu),
3. Yanlış alışkanlıklar,
4. Bölgede yeteri kadar besin bulunmayışı,
5. Dini inanç ve batıl inanışlar,
6. Yiyecek seçmede kişisel zevklerin etkisi. Bu durumda ilk yapılacak iş, her şahsın yeteri kadar pratik beslenme bilgisine sahip olmasını sağlamaktır. Bu hususta olumlu sonuçlar alındığı takdirde diğer faktörlerin etkisi kısmen önlenmiş ve imkan nisbetinde iyi beslenme sağlanmış olacaktır.
Her şahıs ve aile, ekonomik duruma ve yiyecek bütçesine uygun olan çeşitlerden seçerek öğünleri tertipleyebilir. Yiyecekleri gruplara ayırmanın esasen bu faydası vardır. Aynı grupta olan yiyecek çeşitleri vücutta aynı işi gördüğünden bütçeye ve mevsime göre birbirinin yerini tutabilecek olanlar satın alınabilir.
Böylece de kişisel zevkler tatmin edilmiş olur. Yeterli ve dengeli beslenmede dikkat edilecek diğer bir husus da, yemek öğünleridir.
Alınan besinlerin gün içinde dağılış tarzı öğünleri meydana getirir. Genellikle öğünler sabah – öğle – akşam olmak üzere 3 tanedir.
Son zamanlarda buna 2 kahvaltı (saat 10’da ve 15-16 arası da ilave edilerek 5 ‘e çıkarılmıştır). Yapılan bazı araştırmalara göre, günde 7 defa 4’ü küçük öğünler olarak yemek yenilmesi çok olumlu, 5 defa yenilmesi olumlu, 3 defa yenilmesi ise daha az olumlu tesir yapmaktadır.
3 öğünde kuvvetli yemekler yenmesi yerine az, fakat besleyici değeri yüksek olan yiyecekleri sık sık yemek iş randımanını daha da artırır.
Öğle yemeğinde kuvvetli yenen yemekler öğleden sonraki iş randımanını düşürdüğü için bazı. iş yerleri az, fakat sık sık yemeyi denemektedir.
Vitamin Nedir?
Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işlev görmesi için gerekli olan besin maddeleri arasında vitaminler, belki de en hayati rollerden birini üstlenir. Mikrogram veya miligram düzeyindeki günlük ihtiyaçlarına rağmen, vitaminlerin vücut üzerindeki etkisi büyük ve çok yönlüdür. Bu organik bileşikler, hayatın temel fonksiyonlarını destekleyerek, sağlık, büyüme, direnç ve üreme gibi süreçlerde kritik roller oynar. Vitaminlerin yağda ve suda eriyebilir olmak üzere iki ana kategoride incelenmesi, vücuttaki emilim ve kullanım süreçlerinin anlaşılmasını sağlar. Vücut için hayati öneme sahip vitaminlerin işlevlerine, kaynaklarına ve sağlık üzerindeki etkilerine detaylı bir bakış atalım. Vitaminlerin yaşamımızdaki önemini keşfederken, bu küçük ama güçlü besin ögelerini günlük diyetimize nasıl dahil edebileceğimizi de öğrenelim.
Vitamin Nedir?
Yiyecekler içerisinde bulunan önemli besin maddelerinden biri de vitaminlerdir.
Günlük ihtiyaç miktarı miligram ve hatta mikrogram ile ifade edilecek kadar az olmasına rağmen vücut için çok lüzumlu olan ve çeşitli hayat fonksiyonlarını sağlayan organik maddelerdir. Vitaminler, vücut olaylarını düzenlemek, sağlığı korumak, hastalıklara karşı direnci artırmak, büyüme ve üremeyi sağlamak için her gün yiyeceklerle alınmaları gerekir.
Pek çok vitamin bulunmasına rağmen en önemli vitaminler aşağıda açıklanmışlardır.
Vitaminler yağda ve suda eriyenler olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Yağda eriyen vitaminler A, D, E, K vitaminleridir.
Suda eriyenler B grubu ile C vitaminidir.
Yağda eriyen vitaminler:
A vitamini: Yiyeceklerde A vitamini iki şeklide bulunur:
a) Vitamin halinde,
b) Pro A vitamini, yani (karoten) halinde. Yeşil ve sarı yapraklı sebzelerde karoten halinde bulunur. Bu yiyecekler, yendikten sonra incebağırsak ve karaciğerde karoten A vitamini haline gelir.
A vitamini kanda ve hücrelerde bulunur. Fazlası karaciğerde depo edilir. Isıya dayanıklı bir vitamindir. Yalnız hava temasında okside olarak özelliğini kaybeder. Acımış yağlarda bu vitamin okside olmuştur. Bu bakımdan, yağları acılaşmadan kullanmak gerekir. A vitamini vücudun büyümesine, hastalıklara karşı korunmada, gözün sağlığının korunmasında, sindirim, solunum, görme, üreme organlarını dıştan gelen mikroplara karşı koruma vb. gibi önemli görevleri olan bir vitamindir.
A vitamininin bulunduğu kaynaklar :
A vitamini hayvansal besin maddelerinde (süt, yumurta sarısı, tereyağı, balık gibi), bitkisel yiyeceklerden ve yeşil ve sarı yapraklı yiyeceklerde (havuç ve koyu yeşil yapraklı sebzelerden «ıspanak, maydanoz, balkabağı, kayısı, hindibağ, kara lahana, şeftali» gibi) bulunur.
D vitamini : Normal büyümeyi, bilhassa kemiklerin uzamasını, sertleşmesini, diş oluşumuna ve üremeye yardım eden bir vitamindir. Vücuda alınan kalsiyum ve fosfor gibi madensel maddelerin kullanılmasına yardım eder, kandaki oranlarını düzenler. «Raşitizm» denen kemik hastalığını önler.
Bu vitamin en fazla balık, balıkyağı, karaciğer, yumurta gibi maddelerde vardır. Bazı bitki ve hayvan dokularında D vitamininin ön maddesi vardır.
Bu ön maddeler güneşin ultraviyole ışınları ile temasa geçince D vitamini haline geçerler. Bu bakımdan insan vücudunun dokularında bulunan D vitamininin ön maddesi aynı şeklide insanın güneşle temasında D vitamini haline gelir.
Böyle insanlarda «Raşitizm» görülmediği gibi, boy uzun, iskelet yapısı düzgün olur. Deniz banyoları bu bakımdan çok önemlidir. Pencere camları ultraviyole ışınlarını geçirmediği için güneşle doğrudan doğruya temas gerekir. Büyüme çağındaki çocukların, hamile ve emziklilerin, yaşlı kimselerin bu vitamine normal insanlardan daha çok ihtiyaçları vardır. E vitamini : Üreme organlarının çalışmaları için gerekli vitamindir.
Yiyeceklerde yeteri kadar bulundukları için eksikliğinde bariz bir hastalık olmaz.
Bitkisel yağlarda, yeşil yapraklı sebzelerde, tahıl tanelerinde bol miktarda vardır.
K vitamini :
K vitamini kanın normal pıhtılaşmasında, sindirim sistemi hastalıklarında, bilhassa karaciğer ve safra kesesi gibi hastalıklarda lüzumlu bir vitamindir.
K vitamini vücutta bağırsaklarda faydalı mikroplar tarafından yapılabildiği için yokluğunda ileri gelen belli bir hastalık yoktur.
Fakat, çok «antibiyotik» alan kimselerde bağırsaklardaki bu mikroplar öldüğü için dışardan K vitamini ile bunları takviye etmek gerekir.
K vitamininden zengin yiyecekler şunlardır:
Yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, balık, süt, et ve diğer sebzeler.
Suda eriyen vitaminler:
B grubu veya B kompleks vitaminler.
Bunların en önemlisi Bi (Tiamin), B2 (Riboflavin), Niasin (Nikotinik asit) tir. Bı vitamini : İştahı artıran, yiyeceklerin sindirilmesine, sinir sisteminin çalışmasına ve sağlığın korunmasına, büyümeyi hızlandırmaya yardım eden bir vitamindir.
Isıya karşı çok hassastır. Yüksek sıcaklıkta bu vitamin özelliğini kaybeder. Bu bakımdan B, vitamini ihtiva eden yiyecekler uzun süre bol su içerisinde ve yüksek ısıda pişirilecek olursa bu vitaminden hiç faydalanılmamış olunur.
B, vitamininin bulunduğu kaynaklar şunlardır :
Karaciğer ve diğer sakatatlar, kuru baklagiller, buğday, çavdar, mısır ve pirinçte, ceviz, fındık, et, süt ve mamullerinde çok, sebzelerde de az miktarda vardır. B2 vitamini : Sinir sistemi, cilt ve gözlerin sağlığı, genel vücut mukavemeti, büyüme ve üreme için gerekli bir vitamindir. Her yaşta yeteri kadar alınması dinçlik ve canlılık verir. B2 vitamini ışığa ve ısıya karşı dayanıksızdır. Uzun süre ışıkla temasa gelen yiyeceklerde bu vitamin kaybolur. Suda eriyen bir vitamin olduğu için, pişirilirken bu vitamin suya geçer. Bu su da atılacak olursa bu vitaminden faydalanılmamış olunur. Sütü bu bakımdan güneşte ve bol ışık olan yerde bırakmamalıdır. B2 vitamininin bulunduğu kaynaklar şunlardır : Karaciğer, böbrek, et gibi çeşitlerle, süt ve mamulleri, yumurta, kuru baklagiller, tahıllar, fındık, fıstık, ceviz, yeşil yapraklı sebzeler bu vitaminden zengindirler.
Niasin :
İştahı artıran, karbonhidrat ve yağların sindirilmesine yarayan, sinir ve cilt dokularını koruyan, büyümeyi temin eden ve pellegra hastalığını önleyen bir vitamindir. Bu vitaminden zengin yiyecekler şunlardır: Et, balık, kümes hayvanları, karaciğer, böbrek, kalp, fındık, fıstık, ceviz, kuru baklagiller, süt, yumurta gibi yiyeceklerdir. Daha bazı B grubu vitaminleri vardır. Bunların özellikleri de yukardaki B grubu vitaminlerine benzediğinden, ayrıca açıklanmamışlardır. C vitamini (Askorbik asit) : «Skorbüt» hastalığını önleyen hücreler arasında çimento vazifesi görerek kan damarları, diş etleri, kaslar ile diş ve kemiklerin teşekkülüne, kuvvetli ve sağlam halde kalmasını temin eden önemli bir vitamindir. Boğaz, grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı vücudu koruduğu gibi, çabuk iyileşmeyi de temin eder. Yara ve kesiklerin çabuk iyileşmesini de temin eden bir vitamindir. Yorgunluk, tembellik, isteksizlik de C vitamini eksikliğinde görülen arazlardır. C vitamini ısıya ve hava temasına karşı çok dayanıksızdır.
Sebzeler ve meyveler ayıklandıktan sonra uzun süre suda ve hava temasında bekletilirse, uzun süre pişirilirse, pişirildikten sonra da bekletilirse bu vitamin tamamen kaybolur. Bu bakımdan C vitamini ihtiva eden yiyecekleri çiğ yemek ve ayıklayıp yıkadıktan sonra hemen yemek, kısa zamanda pişirmek, kaynar suya atılmak suretiyle haşlamak gerekir. Patatesi de kabuğuyla haşlamak gerekir.
C vitamininin bulunduğu kaynaklar şunlardır :
Turunçgiller (portakal, limon, greyfurt vb.), kırmızıbiber, yeşil sivri biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates, çilek, kuşburnu, patates, elma, soğan, kavun, çiğ lahana gibi sebzeler ve meyveler bu vitamince çok zengindir. Her gün mönülerimizde bu kaynaklardan bir veya ikisini çiğ olarak yememiz gerekir.
Bu lezzetli ve besleyici yemeğin tarifini, kullanacağınız ekipmanları, malzemeleri ve miktarlarını, hazırlık aşamalarını ve yeni yemek tarifleri editörünün kendine özgün anlatımıyla adım adım uygulanmasını sizlerle paylaşıyoruz.
Ayrıca, Pastırmalı Hamburger ‘in içeriğindeki malzemelerinin sağladığı tahmini ve 1 porsiyon için ortalama besin değerleri ve dikkate almanız gereken öneriler hakkında da kısa bilgiler veriyoruz. Yemekten alacağınız tadı arttırmak için her zaman taze malzemeler kullanın.
Evde yemek pişirmek ve yeni yemek tarifleri denemek, birçok avantaj sunarak sizin için sağlıklı beslenmenin temel bir parçası olur.
Restoranlarda veya dışarıda diğer ortamlarda sıklıkla yemek yemek genellikle daha fazla yağ, tuz ve şeker içeren yiyecekleri tüketmek demek olabilir.
Ancak evde yemek pişirirken, malzemeleri kendiniz seçebilir ve kendiniz ve sevdikleriniz için daha sağlıklı yiyecekler hazırlayabilirsiniz. Mesela taze mevsim sebzeleri ile, tam tahıllı unlarla ve çeşitli doğal protein kaynaklarıyla dengeli bir öğün hazırlayabilirsiniz. Böylece vücut sağlığınız için ihtiyaç duyduğuğunuz besinleri tüketirken, aynı zamanda da sağlıklı bir beslenme alışkanlığı geliştirebilirsiniz.
Yüksek Kalsiyum içeren 11 Yiyecek
Kalsiyum, insan vücudunun sağlıklı kemikler ve dişler geliştirmesi, kan pıhtılaşması, sinir iletimi ve kas kasılması gibi hayati işlevler için ihtiyaç duyduğu bir mineraldir. Günlük beslenmemizde yeterli miktarda kalsiyum almak, osteoporoz gibi kemik hastalıklarını önleme ve genel sağlığımızı koruma açısından büyük önem taşır.
Süt ürünleri en bilinen kalsiyum kaynaklarından biri olsa da, süt ürünlerine alternatif ya da ek olarak tüketebileceğimiz birçok besin de bulunmaktadır.
Aşağıda, susamdan portakala, fasülyeden brokoliye kadar çeşitli besin gruplarından gelen ve günlük kalsiyum ihtiyacınızı karşılayabilecek 11 süper gıdayı inceleyeceğiz. Her biri kendi içinde benzersiz besin değerleri ihtiva eden bu gıdalar, sağlıklı bir diyetin olmazsa olmaz parçaları arasında da yer alır.
- Susam
100 gram Susam’da 1000 mg Kalsiyum vardır.
- Chia tohumları
Omega 3 ve 6 yağ asitleri yönünden de zengin olan Chia tohumları 100 gramında 631mg kalsiyum vardır.
- Koyu yeşil yapraklı sebzeler
Yeşillikler içinde lahana ve ıspanak kalsiyumu yüksek olan sebzelerdir. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler kalsiyum zenginidirler. Bir fincan Ispanak ‘ta kalsiyum 291 mg ‘dır. Karalahana 100 gr porsiyon için 145 mg kalsiyum vardır. Haşlanmış lahananın bir fincanındaki mineral yaklaşık 158 mg ‘dır.
- Keten Tohumu
100 gramında 256 mg kalsiyum olan Keten Tohumu’unda Omega 3 asidi yönünden de zenginlik vardır.
- Kinoa (Quinoa)
Hafif ve sağlıklı bir antik bütün tahıl.Peru’da, İnka’lar tarafından yetiştirilen antik bir tahıl türüdür.Pişmiş Quinoa’nın bir fincanındaki potasyum, çinko ve protein çok yüksek miktarda dır. Kalsiyum yaklaşık 60-100 mg’dır.Kinoa, protein ve kalsiyum açısından çok zengin, gluten içermeyen çok yönlü kullanımı ile mükemmel bir besin kaynağıdır.
- Pekmez
Kalın koyu bir çorba kaşığı pekmez günlük kalsiyum ihtiyacımızın 172 mg ‘nı karşılayacaktır.
- Portakal
Taze sıkılmış portakal suyunun bir fincanı yaklaşık 72 mg kalsiyum veriyor. Önemli ölçüde vücudun emdiği kalsiyum miktarını artıracak c vitamini bol, potasyum, A vitamini ve beta karoten yönünden de zengindir.
- Fasülye
Fasülye ailesinin kalsiyum oranı çok yüksektir. Beyaz fasülyenin 100 gramında 442 mg Kalsiyum vardır.
- Brokoli
Bir fincan brokoli 120 mg C vitamini ile birlikte, yaklaşık 74 mg kalsiyum sunuyor. Brokoli, aynı zamanda K vitamini, A vitamini, folat ve diyet lifini yüksek miktarda içerir.
- Kurutulmuş Meyve-Kuruyemiş
Birçok kurutulmuş meyvede kalsiyum yüksektir. Beş adet kuru incir günde size 135 mg kalsiyum verir. Badem kalsiyum açısından son derece yüksektir. Fındık ezmesi içine çiğ, ya kavrulmuş badem kattığınızda 100 gramında 266 mg Kalsiyum vardır.
- Kuru Otlar
Kurutulmuş kokulu baharatların (köri gibi) 100 gramında 2132 mg kalsiyum bulunur. Diğer kuru otlar da kalsiyum bakımından zengindir. Dereotu, fesleğen, mercanköşkü, kekik, haşhaş tohumu, nane, kereviz tohumu, adaçayı, maydanoz, biberiye.
Karadeniz mutfağının sevilerek tüketilen lezzetlerinden biri de Limon Salçalı Hamsidir. Taze hamsinin limon ve zeytinyağı ile harmanlandığı bu tarifte, içeriğine giren malzemeler balığın doğal lezzetini öne çıkarır. Hamsinin yanı sıra sardalya ile de hazırlanabilen bu tarif, dereotu, fesleğen veya maydanoz gibi farklı yeşilliklerle çeşitlendirildiğinde doyum olmaz.
Bayat veya Artan Gıdalar
Mutfakta her gün çeşitli sebeplerle artan ya da zamanla bayatlayan gıdalar, birçok evde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu gıdaların atılması, hem ekonomik kayıplara yol açar hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından olumsuz bir etki yaratır. Ancak, biraz yaratıcılık ve pratik bilgilerle, artan ve bayat gıdaları lezzetli ve besleyici yeni yemeklere dönüştürmek mümkündür. Bu yazıda, artan ekmeklerden bayatlamış pilavlara, kırık bisküvilerden artık sebzelerine kadar çeşitli gıdaları nasıl değerlendirebileceğinize dair fikirler sunuyoruz. Gıda israfını önlemek ve mutfakta sıfır atık ilkesini benimsemek için bu önerilere göz atabilir, bütçenize ve doğaya katkıda bulunabilirsiniz.
Artan bayat ekmekleri kızartıp;
a — Ekmek garnitürü,
b — Galeta tozu yaparak,
Artan pirinç ve şehriye çorbalarını sarımsaklı yoğurtla terbiye ederek, Artan az miktar makarnayı küçük parçacıklar halinde;
a — Mercimekli hamur çorbası,
b — Yoğurtlu şehriye çorbası yaparak.
c – Yeşil biber, domates, kekik, salatalık turşusu katıp makarna salatası yaparak
Artan bir porsiyon nohut, kuru fasulye veya sebze yemeklerine biraz su, yağ, tuz, bulgur, kıyılmış maydanoz ve kuru nane ilave edip bulgur pilavı pişirerek,
Artan pirinç pilavlarını;
a — Köfteli pilav,
b — Kadınbudu köfte,
c — Yoğurtlu pirinç çorba yaparak,
Kabak dolmasından artan içleri mücver yaparak,
Lahana dolmasından artan haşlanmış artıkları;
a — Turşu içine atarak,
b — Haşlanmış sebze salatası hazırlayarak,
c — Çiğ olan lahana artıklarını ise kapuska veya salata yaparak,
Ispanaklı börekten artan sap ve kökleri;
a — Ekşili ıspanak,
b — Haşlayıp salata yaparak,
Artan yumurta aklarını beze (veya kek yaparak)
Artan yumurta sarılarını;
a — Çorba terbiyelerinde,
b — Pratik mayonezde kullanarak,
Ayrıca;
• Sebze artıkları, kesik havuç parçalan ve maydanoz sapları ile sebze sosu yaparak,
• Artan bir porsiyon nohut yemeğini, nohutlu çorba, ekşili kabak ekşili ıspanak yaparak,
• Kırık bisküvilerden mozaik.3 renkli jöle yaparak
• Koyulaşmış az miktarda reçelin içine 1–2 elma rendeleyip biraz galeta tozu, kıyılmış fındık (ceviz) ilave edip elmalı tart yaparak,
• Artan et yemeklerinden çorba
yaparak değerlendirebilir bütçenize olumlu katkı yapabilirsiniz.
Köfte çorbası, kuzu kıymasının lezzeti ve limonlu hafif terbiyesi ile geleneksel mutfağımızın nefis bir örneğidir. Bu çorba, besleyiciliği yanında içinizi ısıtan bir yiyecek olarak genellikle soğuk kış günlerinde yapılır. Kırmızı biberli tereyağı ve reyhan veya maydanoz ile garnitürü, bu çorbanın lezzetini bir üst seviyeye taşır.

Hangi Balık ve Meze ile Hangi Baharat Kullanılabilir?
Mutfak sanatının önemli bir yönü, doğru baharat ve ot kombinasyonlarını keşfetmekten geçer. Özellikle balık ve deniz ürünleri, kendine has tatlarına uygun çeşnilerle birleştiğinde, damaklarda unutulmaz lezzetler bırakır. Bu yazıda, balık pişirirken ve deniz ürünleri hazırlarken kullanabileceğiniz baharat ve otların sırlarını açığa çıkarıyoruz. Gıdalardan en iyi şekilde yararlanmanın ve lezzetleri maksimuma çıkartmanın yolunun, baharatların bilinçli kullanımından geçtiğini unutmayın.
Balık ve deniz ürünlerinin hazırlanışında kullanılan baharatlar, yemeklerinize eşsiz bir aroma katmanın yanı sıra sindirim ve emilimi kolaylaştırır. Karabiber ve zencefil gibi baharatlar sindirimi güçlendirirken, kimyon ve kişniş gaz oluşumunu engeller. Zerdeçal, kanı ve karaciğeri temizleyici özelliklere sahiptir. Aynı zamanda, baharatlar antimikrobiyal özellikleriyle gıdaların hijyenini de destekler.
Bu kapsamlı rehber, balık ve deniz ürünlerinizin lezzetini artırmak için kullanabileceğiniz baharat ve otlar hakkında bilgilendirirken, aynı zamanda bu çeşnilerin sağlığa faydalarını da gözler önüne seriyor. Balık ve deniz ürünleri için hangi baharatın uygun olduğunu öğrenmek, pişirme sürecinizi bir adım öteye taşıyacak ve sofralarınızı zenginleştirecektir.
Gıdalardan yeterince yararlanabilmek için pişirilmeleri sırasında baharatların kullanımı esastır. Kokuları ve lezzetlerinin yanı sıra Gıdaların sindirimini ve emilimini kolaylaştırırlar.
Örneğin, Karabiber ve zencefil sindirim gücünü arttırırken, kimyon ve kişniş gaz oluşumuna engel olurlar.
Zerdeçal kanı ve karaciğeri temizler.
Baharatlar antimikrobiyal özellikleriyle de gıdanın bir nevi hijyenini sağlarlar. Tane veya öğütülmüş olarak kullanılırlar. En çok rağbet gören vitaminli ve hormonsuz besinlerden biri kuşkusuz balıklardır. Beyaz ve kırmızı etin baharat ve çeşnileri varsa elbette balığın da vardır. Balık pişirilirken, baharat kullanımı da önemli yer tutar. Otlar da baharatlarla birlikte yemeklerimizi tatlandırmakta kullanılmaktadır.
Çin ’de, Hindistan ’da ve Güneydoğu Asya ’da üretilen baharatlar uzun yıllar boyu “İpek Yolu” diye bildiğimiz ülkemizden de geçen ticaret yolu ile ve kervanlarla Avrupa’ya taşınmıştır. Bu ticaret nedeniyle ülkemiz insanı da baharatlarla tanışmış ve bunları, uzakdoğu kadar olmasa bile geniş biçimde kullanmaya başlamıştır.
Otların bir kısmı ise ülkemizde üretilmekte, bir kısmı ise ithal edilmektedir. Otlar da baharatlarla birlikte yemeklerimizi tatlandırmakta kullanılmaktadır. Aynı şekilde ot ve baharatlar balık ve vesair deniz ürünleri yemeklerinde de kullanılmaktadır.
En Çok Kullanılan Sınıflandırılmış baharatlar
1- Hoş Kokulu : Nane, kekik, maydanoz, tarçın, karanfil, vanilya, biberiye
2- Acı olanlar: Tere, Hardal, sarımsak, soğan
3- Kokulu ve Acı olanlar: Karabiber, kırmızıBiber, zencefil
4- Ekşiler ve keskin: Sumak, limon, sirke
Biberiye:Tadı nispeten yavan olan balıkların fırın, soslu fırın, kavurma ve yahnilerinde
Pembebiber : Özellikle soslarda, et ve balık yemeklerinde kullanılır.
Sarımsak:Buğulamalarda, soslarda, kavurmalarda, çorbalarda, zeytinyağlı soslarda
Ceviz:Tarator ve benzeri soslarda
Badem:Cevizin kullanıldığı yerlerde alternatif olarak
Kapari:Turşu halinde buğulamalarda
Fesleğen: Yengeç, istakoz ve karides gibi kabuklu deniz ürünlerinden yapılan yemeklerde.
Defne yaprağı: Bilumum balık buğulamalarında, haşlamalarda, balık şişte
Keraviye:buğulama, haşlama ve dolmalarda
Zencefil:Şark usulü bütün balık yemeklerinde, kavurmalarda, istakozda, sos yapımında, midyede
Köri:Uzakdoğu balık yemeklerinde, zencefile alternatif olarak (zaten içinde zencefil vardır)
Mercankök:balık yanında sunulan tereyağında, soslarda ve dolmalarda
Hardal:Toz halinde güveçlerde, yapılmış olarak yengeçle beraber
Muskat:Yengeç ve istakozla
Nane:balık ızgaralarda, balık çorbasında, cumbo karides tavada
Paprika:dolma ve güveçlerde
maydanoz:balık yanında sunulan tereyağında,soslarda (özellikle limon sosunda), dolmalarda
Karabiber-beyaz Karabiber (tane ve toz):Bütün balık ve deniz ürünü yemeklerinde marine etmek ve tatlandırmak için
Kırmızı Biber (toz veya pul):buğulama ve haşlamalarda, çorbalarda, güveçlerde
Adaçayı: dolma ve güveçlerde
Kekik:A.B.D.’de bütün deniz ürünleri ile birlikte kullanılır.
Tarhun:Fırın ve soslu balık yemeklerinde
Zerdeçal : Yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renkte bir bitkidir. et, balık, yumurtalı yemeklere katılır. Ayrıca kimi zaman safranın yerine de kullanılmaktadır.
Kişniş : Dövülmüş kişniş balığın kızartma ununa karıştırılarak kullanılır.