Kekik ve defne yaprağının aroması ile Mantarlı Terbiyeli Dana Eti, diğer zengin malzemeleri ve özenle hazırlanan terbiyesi ile özel günlerinizde veya hafta sonu sofralarınızda sunabileceğiniz lezzetli bir ana yemektir.
"et"
Menekşe şerbeti, Osmanlı mutfağının en nadide içeceklerinden biridir. Mor menekşe yapraklarının hoş kokusu ve rengi, yapacağınız şerbeti özel günleriniz için mükemmel bir seçenek haline getirir. Antik çağlardan beri çeşitli medeniyetler tarafından kullanılan menekşe bitkisi, şifalı özellikleri ve estetiğiyle bilinir. Bu tarif, yüksek şeker içeriği nedeniyle enerji açısından zengin olarak menekşe yapraklarının zarif aromasını su ve şekerle birleştirerek, sizi ferahlatacak albenili bir içecek olarak sunar. Şerbetin şeker miktarı uygun şekilde ayarlandığında veya doğal tatlandırıcılar kullanıldığında geniş bir beslenme diyeti uygulayanlar için uygun hale getirilebilir. Kolesterol içermez ve temelde sağlık açısından zararsızdır ancak, diyabetikler, kalori kısıtlaması olanlar ve ketojenik diyet uygulayanlar için genellikle uygun değildir.
Uzun kış geceleri ve kış depresyonu abur cubur tüketimini arttırıyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevil Nas Can uzun kış gecelerinde artan abur cubur tüketimi konusunda uyardı:
• Havaların soğumasıyla birlikte metabolizmamız kendini koruma altına almak için enerji harcamak istemez ve yağ dokusunu korumayı tercih eder. Bu nedenle sürekli yeme hissi, özelliklede basit karbonhidrat içeren tatlı, şekerli, hamur işi gıdalara yönelim artar. Gecelerin uzaması, hareketin azalması, evde geçirilen zamanın artması da eklenince abur cubur tüketimi iyice artar ve kış aylarında belirgin kilo artışı gözlenir. Genellikle kış aylarında birçok kişide gözlenen depresyon halinin artması da yeme eğilimini artırır.
• Abur cubur tüketimini azaltmak için yeme sıklığı ve saat düzenine çok dikkat edilmeli. Uzun süren açlıkta, kan şekeri düzensizliği olarak tatlı ve karbonhidratlı gıda tüketimi artar. Kan şekerini dengede tutarak üç saati geçmeyecek şekilde ana ve ara öğünlerimizi ayarlarsak besin tüketimimizi daha ölçülü seviyede tutabiliriz.
• Basit karbonhidratlı gıdalar (tatlı, şeker, hamur işi, gofret, biksküvi vb) kan şekerinde ani değişiklikler yaratarak daha fazla tatlı isteğine sebep olabilir. Onların yerine kompleks karbonhidratlı gıdaları (tam tahıllı ürünler, yulaf ezmesi, kuru meyveler, kepekli bisküvi, krakerler vb) tercih ederek, hem şeker-insülin seviyesini ayarlayabilir hem de daha az yağ ve kalori almış oluruz.
DONDURMA KIŞIN DA TÜKETİLEBİLİR!
• 100 gr sütlü dondurma ortalama 190 kalori içerir, kalsiyum ve protein deposudur. Unlu şerbetli ve hatta sütlü tatlılardan dahi daha düşük kalorilidir. Sağlık açısından da daha besleyicidir. Protein, A, B, C, D, E vitamini, kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, demir ve çinko içerir. • Buzlu olmayan sütlü dondurma çeşitlerinden, buzluktan çıkarıldığı anda değil de 5-10 dakika oda ısısında bekletilerek tüketilmelidir. Yalanarak, küçük lokmalar halinde tüketilmesi daha uygun olur. Ortalama 3 top dondurma, özelliklede sade veya meyveli olup, çikolata sosu ilave edilmemişse haftada 2-3 gün tüketilebilir. Dondurma; pastörize edilmiş sütten, hijyenik koşullara uygun üretilmiş ve saklanmışsa solunum ve sindirim organlarına zarar vermez.
CİPS, KURUYEMİŞ ve PASTANE ÜRÜNLERİNE DİKKAT!
• En tehlikeli abur cuburların başında cips, kuruyemiş ve pastane ürünleri (yağ ve tuz yönünden zengin) gelmektedir. 100 gram cips; ortalama 30 gram yağ, 10 gram doymuş yağ, 3 gram trans yağ, 3 gram tuz ve yaklaşık 500-550 kalori içermektedir. 100 gr kuru yemişte ise ortalama 650-750 kalori vardır ve yaklaşık 50-60 gram yağ içerir. 100 gr bisküvi-kraker gibi gıdalar da ortalama 400-450 kalori ve 20-30 gram yağ içerir.
• Doymuş yağ, kolesterol, tuz ve kalori deposu olan bu gıdalar kilo artışının yanı sıra yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, felç ve şeker hastalığı gibi birçok sağlık sorununa zemin hazırlayabilir. KIŞ AYLARININ EN FAVORİ İÇECEKLERİ: SAHLEP ve BOZA
• Soğuk kış günlerindeki favori içeceğimiz salebin; barsak çalıştırmada, öksürük ve bronşitte, bağışıklık sistemini güçlendirmede faydası vardır. Ancak içerdiği karbonhidrat ve şeker nedeniyla ölçülü tüketilmesi gerekir. 100 ml salep (1 çay bardağı) ortalama 80-90 kaloridir. Şeker içeriğinden dolayı diyabet hastalarının tüketmesi uygun değildir.
• Kışın önemli içeceklerinden biri olan boza; darı, su, ve şekerden oluşur. 100 ml’si 240 kalori, 57.5 gr karbonhidrat, 3.5 gr protein ve 0.5 gr yağ içerir. B vitaminleri, kalsiyum fosfor ve çinko içerir. Ortalama 1 bardak boza, 1-2 kase sütlü tatlıya eşdeğer kalori almamızı sağlar. O yüzden tüketim sıklığı ve miktarına dikkat edilmelidir. Haftada 2 gün, 1 su bardağını geçmeden tüketilebilir.
GAZLI İÇECEKLERE DİKKAT!
• Gazlı içecekler; şeker, renklendiriciler, asit ve kafein gibi bileşenlerden oluşur. Kalori ve şeker içeriği hayli yüksektir. 1 bardak normal kolada ortalama 110 kalori, diyet kolada ise ortalama 0.3 kalori vardır. Fakat diyet kola da yüksek oranda tatlandırıcı içermektedir. Tatlandırıcının aşırı tüketilmesi de sağlık açısından zararları olabilir.
• Gazlı içecek tüketme alışkanlığı olanlar eğer kilo veya şeker problemleri yok ise diyet kola veya gazoz, yoksa normal kola veya gazozu günde 1 bardağı geçmemek üzere tüketebilirler. Hamile veya emziren anneler ve çocuklar ise en fazla haftada 1-2 bardakla sınırlandırmaları gerekir.
• Her yediğimiz yiyeceğin kalori içerdiğini unutmamalıyız. Her alınan fazla kalori de vücutta yağa dönüşerek depolanır ve kilo artışına sebep olur. Bizleri mutlu edecek gıdaları tüketirken sağlığımızdan olmamaya dikkat etmeliyiz.
UZUN KIŞ GECELERİ İÇİN SAĞLIKLI ABUR CUBUR ÖNERİLERİ:
– Tatlı grubundan ayva veya elma tatlısı gibi az şekerli olanları tercih edin
– Hazır gıda ve abur cuburlar yerine, ev yapımı az yağlı kekler, az yağlı süt ile meyve karışımları, taze meyve ile yoğurt karışımları, yağsız patlamış mısır, kuru meyveli gevrekler, meyve tatlıları, 5-6 tane kestane ve taze meyve suyu gibi gıdaları tercih etmeliyiz
– Az yağlı meyveli yoğurtlar, diyet süt ile beraber kuru meyveli tahıllı ürünler, kuru meyveler, az şekerli meyve tatlıları, yağsız sütün içine tarçın ve bal katarak hazırlanmış içeceklerin tercih edilmesi; kilo almamızı engelliyeceği gibi atıştırma isteğimizi de yatıştırır.
– Haftada 2 gün 1 su bardağı boza ya da salep tüketebilirsiniz – Asitli ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, sade soda, meyve çayları, ayran, süt ve su tüketiminin artırılması kalsiyum ve vitamin almamızı sağlarken, sıvı tüketimine de artırmış olur. – Kuruyemiş grubu içerisindeki Omega 3 yönünden zengin olan 5-6 kavrulmamış fındık, kavrulmamış badem veya 2 tam ceviz tüketilebilir. Yağ içeri ve kalorisi diğer kuruyemişlere nazaran en az olan beyaz veya sarı leblebiden 1 -2 çay bardağı tüketilebilir.
– Kuru yemiş yerine yağsız patlatılmış 1 su bardağı mısır veya en fazla 5 kestane tüketilebilir.
Adana’da At Etine Öğrencilerden Tepkiye Uyarı Cezası
22 Aralık 2009’da Adana Tarım İl Müdürlüğü ekipleri at ve eşek kesip, etini sattığından şüphe ettikleri bir kasabı takibe almış, bu kasabın et sattığı yerlerden birinin de 2 bin 800 kız ve erkek üniversite öğrencisinin kaldığı Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı Fevzi Çakmak Öğrenci Yurdu’nun yemeğini yapan firma olduğunu saptamıştı. Bu durumun ortaya çıkmasıyla birlikte yurtta kalan öğrenciler, üst üste 2 gün kaldıkları yurdun önünde eylem yapmıştı. Yurt-Kur’u ıslık ve alkışlarla protesto eden ve ‘Adana uyuma öğrencine sahip çık’, ‘Adana kebabı, eşek kebabı’, ‘Yönetim bize hesap verecek’, ‘İnsanca bir yurt istiyoruz’ yazılı pankartlar açan öğrencilere, yurt yönetiminin, eylem yaptıkları ve yurt müdürünü küçük düşürücü sloganlar attıkları gerekçesiyle açtığı soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonunda öğrencilere ‘uyarma cezası’ verildi.
Öğrencilere gönderilen yazıda, katıldıkları eylemde yurt idaresi ve yöneticilerine boykot amaçlı sözlü ve yazılı demeçte bulundukları hatırlatılarak ‘uyarma cezası’ verildiği bildirildi. Öğrencilerin bundan sonra bu ve buna benzer davranışlardan kaçınmaları ve yurt kurallarına uymaları da istenen yazıda, aksi taktirde disiplinle ilgili cezalar uygulanacağı belirtildi. YÜRÜTMEYİ DURDURMA Ceza alan öğrencilerden Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Berna Akkoç, birçok öğrencinin olay ortaya çıktıktan sonra yurttan ayrıldığını söyledi. Yurttaki koşulların iyi olmadığını, bunun üzerine sağlık skandalıyla karşılaştıklarını belirten Akkoç, “Olayın duyulmasının verdiği tedirginlikle sokağa döküldük ve biz hakkımızı aradığımız için soruşturmaya uğradık, ceza aldık. Burada mağdur olan biziz, ancak ceza alan da biz olduk. Artık çoğu arkadaşımız yemek yapan taşeron firmanın değişmesine rağmen dışarıdan, kantinden yiyor. Uyarma cezası da olsa, bu benim sicilime işleyebilir, ömür boyu bunun sorununu yaşayabilirim. O yüzden idare mahkemesine, yürütmenin durdurulması için dava açacağım. Bu verilen haksız cezayı geri almak zorundalar” dedi. YURT MÜDÜRÜ GÖREVDEN ALINDI Yemekhanede özel şirketler devam ettiği sürece öğrencilerin tedirginliğinin de devam edeceğini kaydeden Akkoç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yemekhanenin işletmesini devlet yapmadıkça bir daha olmayacağının garantisi yok. Bizim sağlığımızla oynuyorlar. Bu durum ortaya çıktıktan sonra Yurt Müdürü Nuri Küçük’le görüştük. Yemeklerin kontrolü sırasında nasıl bir prosedür uygulandığını sorduk. Bize, ‘Bakınca at eti mi eşek eti mi anlayamıyoruz’ diye cevap verdi. Bu sözleri duyunca daha çok tedirgin olduk. Ailemizden ayrı yaşadığımız için şimdi onlar da endişeliler. Bu olay üzerine durumu iyi olan birçok arkadaşımız yurttan ayrıldı. Bu dönem başında at eti skandalının çıktığı dönemde müdür olan Nuri Küçük görevden alındı. Yerine Sümer Erkek Öğrenci yurdu müdürü geldi. Bize bu tebligatları o gönderdi. Bu haksızlığın peşini bırakmayacağım.”
Uzmanlar Uyardı: Zayıflama ve Kilo Alma İlaçları Hastalığa Davetiye Çıkarıyor
Yrd. Doç. Dr. Semahat Altuhul, ” Zayıflama ve kilo alma ilaçları doktor kontrolünde kullanılmazsa, gut, böbrek hastalığı ve ödem oluşmasına neden olabilir. Özellikle aktarlarda ve spor salonlarında satılan hap ve ‘zayıflama tozu’ diye tabir edilen ilaçların satın alınmaması gerekir. Biz bu bitkisel destekli hap ve tozların kullanılmasına karşıyız. Kullanılsa dahi spor salonlarında ve aktarlarda satılmaması, doktor kontrolünde kullanılması geriyor.
Çünkü bu ürünlerin çok fazla yan etkileri var.” dedi. Vücut Geliştirme Eğitmeni Muhammet Taşar da, ” 25 yıldır sporla uğraşıyorum. Türkiye’nin bir çok spor salonunda, zayıflatma ve kilo aldırma hap ve tozları sporculara veriliyor. Zaten bu insan spor yapıyor. Sporla, uygun bir diyetle zayıflayabilir veya kilo alabilir. Bunun hapla yapılmasına gerek yok. Hap kullandığında böbrekleri ve karaciğeri zarar görüyor. O yüzden dolayı da yapılan bir sporun anlamı kalmıyor.” diye konuştu.
Sağlıklı Beslenmede Kahvaltının Önemi ve Çocuklara Etkisi
Vücudun düzenli çalışması için kan şekeri düzeyinin belirli bir düzeyde olması gerekmektedir.Akşam yemeği ile sabah kahvaltısı arasında geçen yaklaşık 10-12 saatlik süre kan şekeri üzerinde çok etkilidir.Bu süre içinde kan şekeri düşer ve kişi kendini yorgun hisseder.Uyanır uyanmaz gereksinim duyulan tüm besinleri karşılayıp vücudun güne hazır hale getirilmesi gerekir ki bu da çocukları fiziksel ve psikolojik olarak çok fazla etkiler. Güne zinde bir şekilde başlamak ve gün içinde bulunduğumuz faaliyetlerde anlama,algılama,anımsama ve verimli bir şekilde çalışma üzerinde kahvaltının çok önemli etkileri vardır. Her sabah sağlıklı bir kahvaltı yapan çocukların kilolarını korudukları,daha düşük kolesterol ve daha dengeli kan şekeri seviyelerinin olduğu bilinmektedir.
Düzenli kahvaltı yapan çocuklarda vitamin ve mineral eksiklikleri daha az görülmektedir.Bilinmesi gereken çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişiminde kahvaltının önemi büyüktür. Kahvaltı çocuklar tarafından kesinlikle atlanmaması gereken ve sağlıklı beslenmeleri için de gerekli olan bir öğündür.Kahvaltı beyine enerji kaynağı sağlayarak, öğrenmeyi olumlu yönde etkiler. ”Kahvaltı öğrencinin beslenme durumunu iyileştirmekte, beynin açlık durumunda yetersiz olan enerji gereksinmesini karşılamakta ve derse devam durumunu iyileştirmektedir. Kahvaltı etmeyen çocukların derse konsantrasyonları azalmakta, verilen bilgileri sonradan anımsayabilme performansları düşmektedir.” Kahvaltı öğünü abur cubur besinlerle asla geçiştirilmemelidir. Özellikle okul çağındaki çocuklarının çok önemli bir bölümünün kahvaltı etmediği, bunu yerine kolalı içecek, hamburger, cips, çikolata gibi çok yüksek enerjili besleyici değeri olmayan besinlerle beslendikleri biliniyor. Herhangi bir besleyici yönü olmayan, yüksek şeker ve yağ içeriği nedeniyle Bunun en önemli nedeni olarak annenin çalışması bahane ediliyor. Sağlıklı bir kahvaltı öğünü için hazırlık ve tüketmek dahil 20 dakikanın yeterli olacağının unutulmaması gerekiyor. Bazı ailelerde yetişkinlerin kahvaltı etmemesi çocuğa örnek olmakta ve kendisine kahvaltı hazırlansa dahi ‘babam kahvaltı etmedi, ben de etmeyeceğim’ diyerek çocuğun kahvaltı etmemesi ile sonuçlanabiliyor. Kahvaltı günün en önemli öğünü olmasına karşın aynı zamanda günün en çok atlanan öğünü haline gelmiştir.Bunun başlıca nedeni kişilerin sabahları açlık hissetmediklerini belirtmeleri ve zaman darlığıdır. Kahvaltının önemi ile ilgili yapılan bir çok çalışma,güne iyi bir kahvaltı ile başlamanın her yaş grubu bireyde önemli yararlarının olduğunu göstermektedir. Öğün atlanmasının ve özellikle uzun bir açlık döneminden sonra hiç bir şey yemeden güne başlamanın(Kahvaltı etmemenin) bir çok sakıncaları vardır. Vücutta gece boyunca düşen metabolizma hızı kahvaltı ile %20-30 artmaktadır.Kahvaltı atlandığında ise vücut bir sonraki öğünde yenilmeyeceğini sanarak bir sonraki öğünde yenenleri yağ olarak depolamaktadır.Yani vücut yağ oranı artmakta şişmanlama riski oluşmaktadır. Vücut proteini suyu azalır. Tiroid enzim aktivitesi azalır. Kan kolestrol ve lipidleri artar.Kalp damar hastalıkları riski oluşabilir. Diyabet hastalığı riski artar. Kan şekeri düşüklüğü, huzursuzluk, gerginlik, konsantrasyon bozukluğu, uyku hali, algılama güçlüğü , çarpıntı ve bilinç bozukluklarına neden olmaktadır.
Hipertansiyon riski gelişebilir. Günlük enerji ihtiyacının yaklaşık ¼ ‘ünün kahvaltı ile karşılanması gerekmektedir.Uygun bir kahvaltıda süt grubu (Süt,Yoğurt,Peynir) Et grubu (Yumurta)ekmek grubu (Ekmek yada tahıllı bir besin)domates,salatalık,Havuç gibi bir sebze,portakal,elma(bunların taze sıkılmış suları olabilir) Zeytin gibi yiyecekleri bulunması uygundur.
Kahvaltıda enerji içeriği yüksek bal,reçel,tahinpekmez gibi çeşitlerin olması da çocukların enerji ihtiyaçlarını karşılayarak vücudun güne daha hızlı hazırlanmasında etkili seçenekler olabilir. Çocuklar genellikle kahvaltı öğünlerinde isteksiz davranabilirler. Kahvaltıda yeterli protein tüketenlerde iş verimi ve reaksiyon hızının yüksek olduğu gibi, kahvaltı yapmayanlarda iş verimi önemli ölçüde azalır, anlama ve kavrama hızı düşer. Bu kişiler egzersiz yaptıklarında baş dönmesi, bulantı ve kusma şikayetleri meydana gelir.
Düşük protein içeren kahvaltıdan sonraki ikinci ve üçüncü saatler arasında kan şekeri açlık seviyesinin altına düşer.
Yeterli ve dengeli bir kahvaltıda bulunması gerekenler:
• Protein içeriği yüksek besinler (süt, yumurta, peynir gibi) tüketilmesi • Meyve ve sebze yenilmesi uzun süre doygunluk sağlar. Domates, maydanoz,taze biber gibi sebzelerle portakal ve elma gibi meyveler ya da taze sıkılmış portakal suyu kahvaltı sofrasında bulundurulmalı.
• Sebze ve meyve kahvaltının C vitamini açısından dengeli olmasını sağlarken, demir mineralinin emilimini artırarak, kan kolesterol seviyesini düşürür.
• Kahvaltıda bir bardak süt içmek, bir yumurta yemek, bir portakal, salatalık ya da domates gibi sebze ya da meyve tüketmek güne dinamik ve sağlıklı başlamak açısından atılabilecek en önemli adım.
• Özellikle büyüme ve gelişme çağındaki çocukların kahvaltısında daima bir bardak süt bulunmalı. Süt içmeyi sevmeyen çocukların ise yeterli peynir ya da yoğurt tüketmesi sağlanmalı.
• Kahvaltıda çocuklara verilecek ana besinler peynir, zeytin, yumurta, reçel, bal, pekmez, ekmek, kahvaltılık tahıl ürünleri, sebze ve meyveler. Bunun için kahvaltıların çeşitlendirilmesi uygun olabilir. Örneğin;Simit,Peynir,domates,salatalık ve meyve suyu *Süt,Yağbal,peynir yada tahinpekmez
* Peynirli yada kıymalı bir börek ve yanında domates,salatalık v.b sebze,meyve suyu
* Peynirli ve sucuklu tost yanında zeytin meyve suyu yada bitki çayları
* Sütle birlikte tüketilen kahvaltılık gevrekler
* Omlet (içine peynir v.b eklenebilir) Yanında zeytin,domates,salatalık,havuç v.b
* Kıyma veya kuru baklagillerle zenginleştirilmiş çorbalar kahvaltılarda yer alabilirler.
Mantarlı omlet, besleyici ve lezzetli olması yanında iyi de bir kahvaltı veya brunch seçeneğidir. Yumurta, faydalı protein açısından zengin olarak günün en önemli öğününden enerji almanızı sağlarken, mantarlar da lif ve vitaminler bağışıklık sisteminizi destekler. Bu tarif, pratik, hızlı ve doyurucu bir seçenek olarak yoğun sabah saatlerinde bile kolayca hazırlanabilir. Mantarın sote edilmesiyle ortaya çıkan aromasıyla, yumurtanın eşsiz tadı müthiş bir uyum içinde birleşir.
Evde yapacağınız mayonez katkı maddesi içermeyen, doğal ve lezzetli bir sos olacaktır sizin için. Yumurta sarısı, zeytinyağı, ve limon suyunun eşsiz uyumu ile hazırlanan bu sos ile salatalara, sandviçlere veya diğer yemeklere eşsiz bir tat katacaksınız.
Menemen, günümüzde vazgeçilmez kahvaltılık, brunch, öğle veya akşam yemeklerinden biridir. Pratik olması nedeniyle günün her saati kolayca hazırlanarak tüketilebilmesinin yanı sıra lezzetli olmasıylada yiyebilenlerce her yaşta sevilir. Kökeni, Türkiye ‘nin İzmir iline bağlı Menemen ilçesine dayanmaktadır. Genelde domates, biber, yumurta ve çeşitli baharatlarla hazırlanır; soğan eklenip eklenmeyeceği ise kişisel tercihe bağlıdır Domates ve biber gibi sebzelerin antioksidan içerikleri ve yumurtanın protein kaynağı olarak sağladığı faydalarla sağlıklı fakat, vegan diyeti uygulayanlar için uygun bir yemek değildir.
Evcil Dostlarımızda İshal: Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Yapılması Gerekenler
Evcil kedi ve köpeklerde uzun süren ishal ciddi bir sağlık sorunu olabilir ve veteriner müdahalesi gerektirebilir. Ancak, kedi ve köpeğinizde ishal belirtileri fark ederseniz, aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:
- Veteriner ile İletişime Geçin: Kedi ve Köpeğinizde uzun süren ishal belirtileri varsa, en önemli adım veteriner hekiminizle iletişime geçmektir. Veterineriniz, köpeğinizin durumunu değerlendirecek ve uygun tedaviyi önerecektir.
- Su Tüketimini Takip Edin: İshal, Kedi ve Köpeğinizin vücudundan sıvı kaybına neden olabilir. Bu nedenle, dostumuzun bol miktarda su içmesini sağlayın ve su tüketimini dikkatle takip edin. Susuzluk belirtileri varsa veya su içmekten kaçınıyorsa, derhal veterinerinize başvurun.
- Diyet Değişiklikleri: Kedi ve Köpeğinizde ishal belirtileri fark ettiğinizde, ona hafif ve sindirimi kolay yiyecekler vermek önemlidir. Bunlar arasında haşlanmış tavuk veya balık, haşlanmış pirinç veya tatlı patates gibi yiyecekler bulunur. Ancak, köpeğinize yeni bir diyet uygulamadan önce veterinerinizle konuşun.
- İlaç Kullanımı: Veterineriniz gerekli gördüğünde, Kedi ve Köpeğinizin ishalini kontrol etmek ve tedavi etmek için ilaçlar önerebilir. Ancak, veterinerinizin önerdiği şekilde ve dozlarda ilaç kullanın.
- Hijyenik Koşulları Sağlayın: Kedi ve Köpeğiniz ishal iken, onun hijyenik koşullarını sağlamak önemlidir. Dışkılamalarını temizlemek ve köpeğinizin yattığı alanı düzenli olarak temizlemek enfeksiyon riskini azaltacaktır.
- Köpeğin Dinlenmesini Sağlayın: Kedi ve Köpeğiniz ishal olduğunda, vücudu iyileşmek için enerjisini kullanır. Bu nedenle, ona dinlenmesi için yeterli zaman ve alan sağlamanız önemlidir.
Her durumda, Kedi ve Köpeğinizde uzun süreli ishal belirtileri fark ettiğinizde, hemen veteriner hekiminize başvurmanız ve uygun tedavi için çözüm aramanız çok önemlidir. Uzman tavsiyesi olmadan, evde kendi kendinize tedavi uygulamanız, kedi ve köpeğinizin sağlığını riske atabilir.
Karambola Yıldız Meyvesi Kedi Köpeklere Yedirilebilir mi?
Karambola (Star fruit) bildiğimiz adıyla Yıldız Meyvesi, tropikal bir lezzet olarak sofralarımıza gelerek kendine has bir meyvedir. Ancak, bu çekici meyvenin köpekler ve kediler için oluşturduğu tehlikeler genellikle göz ardı edilir veya bilinmez. Dikkat çeken şekli ve tatlı-turşu lezzet kombinasyonu ile dikkat çeken yıldız meyvesi, aslında evcil dostlarımız için büyük bir risk taşır. Meyvede bulunan çözünebilir kalsiyum oksalatlar, evcil dostlarımızın kalsiyum seviyelerinde ani düşüşlere ve akut böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Bu nedenle, evcil hayvan sahipleri olarak bizlere düşen sorumluluk, onların güvenliği için gerekli önlemleri almak ve onlara zarar verebilecek gıdalar konusunda bilinçli olmaktır. İnsanın sevdikleriyle paylaşma arzusu, yıldız meyvesinin çekici görünümü ve lezzeti onu, evcil hayvanlarımıza sunmanın cazip bir fikir olmasını sağlayabilir. Ancak bu, potansiyel olarak dostlarımız için ölümcül sonuçlar doğurabilir. Evcil dostlarımızın sağlığını korumak adına, onlara yalnızca güvenli olduğundan emin olduğumuz yiyecekleri sunmalıyız.
Evcil dostlarımız için güvenli yiyecekler seçerken, onların kendi beslenme ihtiyaçları ve sindirim sistemlerinin farklılıklarını göz önünde bulundurmalıyız. Köpekler ve kediler için güvenli olduğu bilinen yiyecekler genellikle onların doğal beslenme tarzlarına uygun olanlardır. Aşağıda, evcil hayvanlarınıza sunabileceğiniz bazı güvenli yiyecekler listelenmiştir:
Köpekler İçin Güvenli Yiyecekler:
- Elma: Kesinlikle çekirdekleri çıkarıldıktan sonra, elma, köpekler için iyi bir vitamin kaynağıdır.
- Havuç: Çiğ veya pişmiş olarak, havuç, köpekler için harika bir atıştırmalıktır ve diş sağlığını destekler.
- Kabak: İyi bir lif kaynağıdır ve sindirim sistemini destekler.
- Tavuk: Baharatsız ve pişmiş tavuk, köpekler için iyi bir protein kaynağıdır.
- Yaban mersini: Antioksidanlar açısından zengindir ve köpekler için güvenli bir atıştırmalıktır.
Kediler İçin Güvenli Yiyecekler:
- Pişmiş Balık: Omega-3 yağ asitleri açısından zengin olan pişmiş somon veya uskumru, kediler için faydalıdır.
- Pişmiş Tavuk: Baharatsız ve güvenli bir şekilde pişirilmiş tavuk, kediler için iyi bir protein kaynağıdır.
- Brokoli: Hafifçe buharda pişirildiğinde, brokoli, kediler için güvenli bir sebze seçeneğidir.
- Peynir: Laktoz intoleransı olmayan kediler için küçük miktarlarda peynir, hoş bir ödül olabilir.
- Yumurta: İyi pişmiş yumurta, kediler için güvenli ve besleyici bir seçenektir.
Genel Öneriler:
- Taze ve Doğal: İşlenmiş gıdalardan kaçınarak, evcil hayvanlarınıza mümkün olduğunca taze ve doğal yiyecekler sunun.
- Küçük Miktarlar: Yeni bir yiyecek sunarken, her zaman küçük miktarlarda başlayın ve evcil hayvanınızın tepkisini gözlemleyin.
- Baharat ve Katkı Maddelerinden Kaçının: İnsan yiyeceklerinde bulunan soğan, sarımsak, soya sosu gibi baharatlar ve katkı maddeleri, evcil hayvanlar için zararlı olabilir.
- Veteriner Tavsiyesi: Evcil hayvanınızın özgün sağlık durumları veya alerjileri varsa, ona uygun yiyecekleri belirlemek için veterinerinizle danışın.
Evcil dostlarımızın sağlığı ve mutluluğu, bizim sorumluluğumuz altındadır. Onlara güvenli ve besleyici yiyecekler sunarak, onların daha uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmelerini sağlayalım. Sonra üzülmeyelim!